Doha İklim Zirvesinde Türkiye’nin izi: Fosil yakıtları kullanmak!

Spread the love

Doha-Katar’da gerçekleşen 18. Taraflar Konferansı COP18 bitti. Zirve bitti ama tartışmalar bitmedi. Kanada, ABD, Rusya ve Japonya başta olmak üzere diğer fosil yakıt üreticileri küresel bir anlaşma, küresel bir sera gazı azaltımı ile ilgili adımları engellerken, Afrika ülkeleri, risk altındaki ada devletlerinin çabası Avrupa Birliğinin 2020 hedefine ulaşmışken çıtayı yükseltmemesi ile bir başarıya imza atamadı.

Sel felaketi altındaki Filipinlerin temsilcisinin duygusal konuşması, bir dizi ülkenin çabasına rağmen Türkiye’nin zirvede izinin ne olduğu sorusu çok önemli.

Farkettik ki, Türkiye iklim değişikliğine karşı mücadelede tek posizyonu var: toprak altındaki 12 milyar ton kömürü, kaya gazını ve açık denizlerden yeni doğalgaz kaynaklarını kullanabilmek!

Türkie’nin iklim değişikliği önceliği var mı? Sorunun cevabı baş müzakereci Mithat Rende’nin ifadesinde saklı. İnanmadıysanız Sean Kidney’in aktardığı konuşma için tıklayınız!

Türkiye zirve resmi kayıtlarında müzekerelere dair pek bir ifade kullanmadı. Örnek verecek olursak, IISD günlük zirve bültenine (enb) göre Cezayir toplamda 17 kez söz alıp kayıtlara geçmişken, bu durum Türkiye için sıfır!

Ancak, bizler Türkiye’nin 2 defa zirveye dair ize sahip olduğunu tespit ettik. Bu iki iz de ne yazık ki Türkiye’nin müzakerelerde bir salım azaltımı hedefi koyması gibi birşey değil. Sadece Türkiye bunca fosil enerji yatırımlarını yaparken, kömüre ve petrole para bulurken iklim için para ve teknoloji istemesiydi.

200’e yakın ülkenin katıldığı zirvede Türkiye’nin pek konuşmaması, bugün yaşadığımız iklim felaketleri ve bunun gelecekte karşımıza çıkartacağı daha fazla felaketlere rağmen Türkiye’nin görüşü iklim değişikliğine durdurmak için sorumluluk almakdan çok, duble yol, 3. köprü, kömür santrali yatırımlarına devam ederken, asıl yapılması gereken için para ve teknolojinin Türkiye’ye sağlanması idi.

İnanmadınız değil mi? İşte belgeleri ve kayıtları.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammed Balta zirvenin son haftası bir konuşma yaptı. Konuşmasında Türkiye’nin 2023’de yenilenebilir enerji payını %30’a çıkarmaktan behsetti. Yani bugün zaten hükümetin sahip olduğu mevcut akarsulardan potansiyelimizin %100’üne HES yapma hedefini ifada etmiş oldu. Yani, bütün derelere HES yaparak yok edilen doğa ile iklimi değişikliğine karşı uyumda önemli olan uyum- adaptasyon konusunda Türkiye’nin ilgilenmediğini ortaya koydu.

Konuşmada ayrıca 2009’dan bu yana Türkiye’nin sürekli söylediği ağaç dikeceğiz yaklaşımını tekrar kullandı. Yaşanan iklim felaketlerinin geldiği noktada bilim sıcaklık artışını 2 C’nin altında tutmak için zamanımızın azaldığını söylerken Bakan Yardımcısı 2.3 Milyon hektar arazinin ağaçlandırılacağını söyledi.

Konuşmasının en can alıcı noktası ise, Türkiye’nin azaltım, uyum, teknoloji ve finansman konusunda desteklenmesini tekrar hatırlatmasıydı. 3. Köprü’nün de dahil olduğu Kuzey Marmara otoyolu projesi ile hem seragazı salımlarını arttıracak, hem de ormanları yok ederek uyumu azaltacak Türkiye’nin böylesi bir karayolu yatırımına 6 milyar dolar para bulurken iklime gelince para bulamaması, 15.000 km duble yol için 43 Milyar TL yatırım yapıp yüzlerce kilometrekare toprağı doğadan koparıp asfaltarken parayı ve teknolojiyi istemesi oldukça ilginç.

Bize inanmadınız mı, mutlaka Bakan Yardımcısının konuşma metnini okumanızı tavsiye ediyoruz. 

Zirvenin son günü ise, Türkiye’nin başmüzakerecisi Mithat Rende salonda bir konuşma yaptı. Benzer bir şekilde Durban’da alınan kararlar çerçevesinde teknoloji ve finansman desteğini istediğini tekrar hatırlattı ve zirve boyunca ülkelerin müzakere ettiği uzun dönemli işbirliği (LCA) metnine itirazını iletti. Türkiye’nin 2 hafta boyunca burada ve daha önceli bir dizi toplantıda müzakere edilen ve karara bağlanmaya çalışılan LCA metninde itiraz ettiği maddeler ne yazık ki yok. Çünkü Türkiye LCA metnine, zirvenin son günü başmüzakereci tarafından onay vermeyeceğini söyledi. Yani metnin az yada çok gelen bir maddesi konusunda hiçbir görüşü olmayan Türkiye, bütün metne onay vermeyeceğini ifade etti.

İnanmadınız mı? İşte size BM İklim Değişikliği Sekreteryası’nın resmi video kayıtlarını izlemek için bağlantıyı tıklayınız ve 35. dk ile 39 dk arasında gerçekleşen Başmüzakereci Mithat Rende’nin konuşmasını dinleyiniz!

                  
Videoda  35. dk ile 39 dk arasında gerçekleşen Başmüzakereci Mithat Rende’nin konuşmasını dinleyiniz!

Farkında mısınız, Türkiye iklim değişikliğine karşı mücadelede tek posizyonu var: toprak altındaki 12 milyar ton kömürü, kaya gazını ve açık denizlerden yeni doğalgaz kaynaklarını kullanabilmek!

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir