İklim değişikliğinde…Gelecek çoktan geldi!

Spread the love

Grönland buzulunun yüzey tabakasındaki hızlı erime, Kuzey Kutbu buzulundaki aşırı küçülme ile bu yaz iklim değişikliğinin ne kadar hızlandığını gördük. 350 Antalya aktivisti Tahir Ayne, aslında gelişmenin ne kadar hayatımızda olduğunu bilimsel çalışmalar üstünden aktarıyor.
iklim değişikliğinde gelecek çoktan geldi!

İklim değişikliğinin gelecekteki etkilerinden ziyade var olan değişimleri dahi inceleyecek olursak, harekete geçmek için kaybedecek zamanın olmadığını anlayabiliriz.

Yıllar önce iklim değişikliği konusunda hep gelecek senaryolar üzerine konuşulurdu. Halen de konuşuluyor; fakat tek bir fark var ki gelecek şu an burada. Artık bizlere ulaşan haberler iklim değişikliğinden dolayı yaşanan olaylardan ibaret olmaya başladı. Bilim adamları gelecekte neler olacağı ile ilgili bilimsel çalışmalar yaparken bir yandan da bu yıkımın yarattığı sonuçlar ile uğraşır olduk. Çalışmalar; “ekonomik zararımız ne? Can kaybı ne kadar?” üzerine olmaya başladı. Artık iklim değişikliği var veya yok tartışmaları yapılmıyor. Bu sorun sadece geleceğin sorunu da değil artık; bu tamamen bugünün bir sorunu. Bütün meselenin ağırlığını ve çözümünü torunlarımıza yükletmek ne derece doğru? Bu bir sorundan kaçış noktası olabilir mi? Bugünden atılmayan adımlar her yıl karbon salımlarımızı  azaltmak için ciddi çabalara girmemizi gerektirecek. Bu da sorunun geri dönülmez bir hal almasını sağlıyor.
İklim değişikliği “geleceğin bir sorunu mu yoksa bugünün bir sorunu mu?” sorusuna bir örnek ile yanıt bulmaya çalışalım. Çok uzağa değil, kendi coğrafyamız, Akhisar bölgesine bir göz atalım. Akhisar bölgesinde yapılan çalışmalarda ciddi bir iklimsel değişim gözlenmekte. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Coğrafya Bölümü (Fiziki Coğrafya ABD – Klimatoloji ve Meteoroloji) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Akhisar bölgesindeki uzun süreli yıllık kuraklık indisi dizisindeki ve normalleştirilmiş yıllık yağış anomalisi dizisindeki yıllararası değişimlerden ( Şekil-1 ) yola çıkarak şu sonuçlara ulaşmaktadır:
·     1980’lerin başından beri daha kurak koşullaradoğru belirgin bir gidiş var.
·     1980’lerin sonundaki şiddetli kurak koşulların bir benzeri 2007-2008 döneminde yaşanmıştır.
· 1980’lere kadar yarınemli iklim koşullarının egemen olduğu Akhisar’da, önce 1990’larda kurakyarınemli, sonra 2000’lerin sonuna doğru yarıkurakkoşulların etkili olmaya başladığı gözlenmektedir.
Şekil 1. Akhisar’ın uzun süreli (a) yıllık kuraklık indisi dizisindeki ve (b) normalleştirilmiş yıllık yağış anomalisi dizisindeki yıllararası değişimler.

Dolayısıyla Türkeş’e göre; bu çalışma ile bölgede belirgin bir kuraklaşma eğiliminin yaşandığı ve bu eğilimin 1980’lerle birlikte kuvvetlendiği, 2007-2008 döneminde ise çok şiddetlendiği görülmekte. Çalışma alanında, genel olarak, yarınemli iklim koşullarından daha kurak ve sıcak kuruyarınemli ya da yarıkurak iklim koşullarına doğru belirgin bir değişim belirlenmiştir. Bu önemli bir iklim değişikliği sinyalidir.

Durumun ciddiyetini anlamak için milyarlarca insanın göç etmesini veya milyonlarca insanın yok olmasını mı bekliyoruz? Nedir bizi bu kadar durağan hale getiren şey? İklim değişikliği gelecek demek anlamsız; çünkü zaten gelen bir şey için gelecek lafını kullanmak çok yanlış. Biz bunun etkilerini yaşamaya çoktan başladık. Bunu göstermek, anlatmak gerekiyor. Bunun için kişiler olarak, politikacılar olarak ve ülkeler olarak bizlere düşen görevler var ve acil adımlara ihtiyacımız var.   
Tahir AYNE
350 Aktivisti 
(Prof.Dr.Murat Türkeş’in yaptığı çalışmanın detaylı bilgilerine ulaşmak isteyenler  Akhisarve Manisa Yörelerinin Yağış ve Kuraklık İndisi Dizilerindeki DeğişimlerinHidroklimatolojik ve Zaman Dizisi Çözümlemesi ve Sonuçların Çölleşme AçısındanCoğrafi Bireşimiadlı çalışmasını inceleyebilirler.)




Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir