Rektör yardımcılığına atanan Kumbaraoğlu’na 9 yıl önce verdiğimiz cevaptır!
Türkiye, 9 yıl evvel Durban’da gerçekleşen COP17’de iklimi değiştirme politikaları nedeniyle hem günün fosili ödülünü almış, hem de Germanwatch tarafından hazırlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi‘nde en kötü dördüncü ülke olarak listeye girmişti. Bu gelişmelere Enerji Ekonomisi Derneği cevap vermiş, yönetim kurulu başkanı Doç. Dr. Gürkan KUMBAROGLU imzalı bir açıklama yapmıştı. Bugün Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan kayyım Melih Bulu’nun yardımcılığı görevine getirilen Prof. Dr Gürkan Kumbaraoğlu’nun o gün altında imzası olan açıklaması (sonda) için 350 Ankara’dan Tülin Yıldırım verdiği cevabı (üstte) kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Gürkan Kumbaraoğlu imzalı Enerji Ekonomisi Dernegi’nin açıklaması (13 Aralık 2011)
Konu: “Fosili Odül” ve “Berbat Iklim Notu” Hk EED Basin Aciklamasi
Bilindigi üzere Enerji Ekonomisi Dernegi, düzenledigi panel ve sohbet toplantilari ile Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne taraf olma sürecine aktif destek vermis, UNFCCC’ye arastirma kuruluslari kategorisinde Türkiye’den akredite olan ilk Kurulus olmus, konuyla ilgili ulusal ve uluslararasi gelismeleri yakindan takip eden bir STK konumundadir.
Durban’da Iklim Müzakerelerinin sürmekte oldugu bir dönemde Türkiye’ye verilen “Günün Fosili Ödülü” ve “Berbat Iklim Notu” ile ilgili olarak EED Yönetim Kurulu asagida yer alan Açiklamayi yapmistir. Aciklamanin Türkce karakterli orjinal hali grubun ‘Files’ kismina yüklenmistir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygilarimla,
Gürkan Kumbaroglu
Yönetim Kurulu Baskani, EED
Türkiye’ye Verilen “Günün Fosili Ödülü” ve “Berbat Iklim Notu” ile ilgili EED BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye’nin seragazi salimlarinin 1990 yilindan günümüze hizli bir artis gösterdigi bilinmektedir. Ancak Birlesmis Milletler İklim Degisikligi Çerçeve Sözlesmesi (BMIDÇS) sekreteryasina sunulan en güncel rakamlara göre Türkiye’nin sera gazi salimlari, bir önceki yila kiyasla, 2008 yilinda %5.8 düsmüs iken 2009 yilinda %0.4 oraninda artis göstermistir. 2010 yili sera gazi salimlarinin – ekonomik canlanmaya bagli olarak – daha yüksek oranda artmis olacagi beklenebilir. Öte yandan, Türkiye iklim degisikligi ile mücadele etmek üzere bir dizi çalisma yürütmektedir. 2010 yilinda Bakanlar Kurulu karari ile Iklim Degisikligi ile Mücadele Strateji Belgesi yayimlanmistir. Ayrica, bu belgede belirlenen hedeflerle uyumlu olarak uygulamaya konmak üzere çesitli emisyon azaltici önlem paketleri içeren bir Iklim Degisikligi Eylem Plani 2011 yilinda hazirlanarak ilan edilmistir. Çok sayida kamu ve sivil toplum kurulusundan çalistaylara katilan yüzlerce katilimcinin katkisi ile hazirlanan bu Eylem Plani, ülkenin bütçe imkanlari çerçevesinde, peyderpey uygulanmaya baslamistir.
Bu gerçeklerin isiginda, Türkiye’nin günün fosili ödülüne layik görülmesi bu ödülün hangi kriterlere göre verildigine yakindan bakmayi zorunlu kilmaktadir. Ödülü veren “Climate Action Network” isimli kurulus tarafindan yapilan açiklamada,
“Turkey earned the First Place Fossil of the Day today for trying to acquire funding and technology under the Kyoto Protocol without agreeing to any greenhouse gas pollution cuts”.
denilmektedir. Burada Türkiye’ye açik bir haksizlik yapilmaktadir. Kyoto Protokolü’ne taraf olan 192 ülkeden 152 tanesi sayisal salim azaltim taahhüdünde bulunmamis olmalarina ragmen yillardir protokolün esneklik mekanizmalarindan faydalanarak ülkelerine finansman ve teknoloji girdisi saglamislardir. Bu 152 ülkenin Ek-1 disi ülke olup Türkiye’nin Ek-1 ülkesi olarak farkli konumda oldugu iddia edilebilir. Ancak, bu durumda, BMIDÇS 7.Taraflar Konferansinda (COP7) alinan 26/CP.7 sayili karara göre, Türkiye’nin Ek-I de yer alan diger ülkelerden farkli bir durumda bulundugunun kabul edilmis oldugunun ve taraf ülkelerin Türkiye’nin özel kosullarini tanimaya davet edildiginin altini çizmek uygun olacaktir. Türkiye’nin yakin geçmiste protokole taraf olup salim azaltici tedbirler üzerine yaptigi çalismalarin, sera gazi salim yogunluklarinda görülen iyilesmelerin takdir edilmesi gerekirken olumsuz gösterilmesini ülkede salim azaltici önlemlerin gelistirilmesi yönünde olusmus motivasyonu azaltabilecek bir girisim olarak görüyoruz.
Türkiye’nin enerji kaynakli sera gazi salimlarinin azaltilmasina yönelik performansina iliskin olarak Germanwatch adli kurulusun 6 Aralik 2011 tarihinde yayinlamis oldugu “Iklim Koruma Endeksi” sonuçlari basinda genis yer bulmustur. Buna göre Türkiye, degerlendirmeye alinan 61 ülke içerisinde en kötü dördüncü ülke sirasina yerlestirilerek kötü performans gösterdigi iddia edilmektedir. Durban’da İklim Müzakerelerinin sürmekte oldugu bir dönemde ortaya çikarilan bu sonuçlarin, ihtiva ettigi parametre ve hesaplamalar bakimindan, subjektif degerlendirmeler içerdigine dikkat çekmek istiyoruz. Bu kapsamda belirtmeye deger gördügümüz hususlar sunlardir:
1) Hesaplanan endeks degerine, her ülkenin (sayisi ve kompozisyonu belli olmayan) “degerlendiricileri” kisisel degerlendirmelerini iletmekte, bunlar sonuca %20 etki etmektedir. Son raporda yapilan bu “subjektif” degerlendirmelerin Türkiye için “çok kötü” olarak notlandirildigi görülmektedir. Bu degerlendirme sonuçlarina katilmiyoruz.
2) Endeksin bilesenlerinden olan salim trendinin sonuca %50 etkisi ve sektörel trendlerin sabit agirliklari bulunmaktadir. Ülkelerin gelismisliklerinin ve yapisal etkenlerinin gözardi edildigi bu metodolojiyi adil bulmuyoruz.
Kasim 2011’de PricewaterhouseCoopers tarafindan, “Düsük Karbon Ekonomisi Endeksi” isimli bir baska benzer endeks yayimlanmistir. Türkiye’yi en iyi dördüncü ülke sirasina yerlestirmekte olan bu çalismaya göre Türkiye’nin karbon yogunlugu düsmektedir.
Hernekadar Türkiye çok da hakli olmayan elestirilere maruz kalmis olsa da, küresel iklim degisikliginin önlenmesi için elinden gelen gayreti göstermesini ve enerji yogunlugunun azaltilmasina yönelik somut hedefler koyarak ilerlemesini; enerjinin verimli, akilci, temiz, ucuz, güvenilir üretimi, iletimi, dagitimi ve tüketimi ile ilgili potansiyelimizin en kisa sürede degerlendirilmesini saglayacak etkin önlemlerin alinmasini beklemekteyiz.
Bu açiklama karari 09/12/2011 tarihinde Enerji Ekonomisi Dernegi Yönetim Kurulu’nca Oybirligi ile alinmistir. Kamuoyunun bilgisine saygilarimizla sunariz.
Doç. Dr. Gürkan KUMBAROGLU
Yönetim Kurulu Baskani
Yönetim Kurulu Üyeleri
Doç. Dr. Yildiz ARIKAN, Bahçesehir Üniversitesi
Dr. Oguz CAN, Recydia A.S.
Prof. Dr. Filiz KARAOSMANOGLU, ITÜ ve Yalova Üniversitesi
Tülin KESKIN, Yesil Güç Enerji ve Çevre Danismanlik
Prof. Dr. Ilhan OR, Bogaziçi Üniversitesi
Prof. Dr. Orhan YENIGÜN, Bogaziçi Üniversitesi