Şeker Fabrikaları Meselesi İklim Meselesi midir?
14 Şeker fabrikasının özelleştirilmesi için tarihler açıklandı. İklim meselesi ile ilgilenen bizler için bu ne anlama geliyor? Biz nasıl görmeliyiz. 5 Madde’de bizim açımızdan öne çıkan ve şeker meselesi aslında bir iklim meselesi dedirten nokta;
1- Şeker Meselesi Çok Bacaklı Bir Meseledir; Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile üç temel şey bekleniyor. Şeker fabrikalarının arazilerinin inşaata açılması, daha fazla şeker ithalatı ve nişasta bazlı şirketlerin önünün açılması. Bu kamuoyunun genel olarak anlaştığı bir sonuç. Bu hali bile bağlantı kurulduğunda şeker meselesi iklim meselesi dedirtiyor.
2- Şeker Meselesi İnşaata Meselesidir; Çok açık ki özelleşme ile benzer tesisler AVM ve rezidans oldu. Sırf bu yüzden, daha fazla çimento dökülmesin diye bizler şeker meselesi iklim meselesi diyor ve bu özelleştirmeye karşı çıkıyoruz.
Her özelleştirme daha çok beton demek! (Kaynak: Sözcü)
3- Şeker Meselesi İthalat Meselesidir: Çok açık ki bu diğer özelleştirmelerde de olduğu gibi, özelleştirmeler ile şeker üretimi düşecek ve ithalatın önü açılacak. Yani bir iklim krizinde daha derin ithalatçı olacağız. Yani kendi şeker ihtiyacımızın uzaklardan taşıyarak iklim değişikliğine daha da katkı yapacağız.
4- Şeker Meselesi NBŞ meselesidir: Nişasta bazlı şeker üreticileri, yani NBŞ’ciler dünyada güçlü olduğundan çok daha fazla Türkiye’de güçlü. Dünyada bu şirketleri sınırlamak için konulan kota sistemi Türkiye şeker pancarı üreticilerini sınırlamak için kullanıyor desek yeridir. O yüzden AB’de Fransa, Hollanda ve İngiltere de NBŞ üretilmezken Almanya da bu oran pancar şekerinin yüzde 1.9. Türkiye’de ise şeker pancarı üretiminin %10’u kadar NBŞ piyasaya veriliyor. Bu kadar sağlıksız bir ürün için tarımın, yerel üretimin sağlığımız için feda edilmesi ciddi bir sorun. İklim meselesini insan sağlığından bağımsız göremeyiz.
5- Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi bir iklim meselesidir; Düşen yerel tarım ile yaratacağı kente göç, kent içinde kalan arazilerin AVM olması ile artacak betonlaşma ve çimento tüketimi, üretim devam etse bile ilk fiyat dalganmasında yapılacak ithalat ve onun her türlü sonucu, yerel tarımın endüstriyel tarım ile kontrol ederek güçlü NBŞ şirketleri ile bakıldığında şeker fabrikalarının özelleştirilmesi tam bir iklim meselesi.
Şeker pancarı üretimi sadece şeker meselesi değil, aynı zamanda yeni bir ekonomik dönüşüm. Aşırı şeker tüketimi ne kadar kötü ise bu tüketin daha fazla AVM, ithalat ve NBŞ ile devam etmesi çok daha kötü.
O yüzden biz aslında “Şeker Fabrikaları Meselesi İklim Meselesidir” diyoruz.
Konuya dair 4 temel yazı:
Şeker fabrikaları AVM olacak mı?
Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesine Neden Karşı Çıkmalıyız?
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi 40 kere düşünüldü mü?
Tarımda izlenen yanlış politikalar sonucu ,buğdayı,mercimeyi, nohutu ithal eder hale geldik. İMF Planları doğrultusunda çiftçiye dönüm başı Tarım İl Müdürlükleri aracılığıyle destekleme paraları dağıtıldı.
Köylü üretimden uzaklaştırılarak AVM odaklı bol betonlu şehirlere özendirildi.
Telekom ve Tekel işletmeleri satışın ilkleriydi. Seka, Petkim, Tüpraş, Etibank v.s daha saymakla tükenmez zenginliklerimiz bu gün yabancının elinde.
Geldik Şeker Fabrikalarına. Şeker Fabrikalarının satışı demek köylünün açlığa mahkum olması demek. Nakliyatçılığın,esnaflığın yok olması demek.
Şeker üretilmezse insan sağlığını tehdit eden şişmanlığı-Obezite- arttıran nişasta bazlı şeker demek.
Amerika’lı şirket CARGİLL para kazanacak diye tüm ülke olarak sağlığımızdan olmayalım.