Başbakan kuramadı, iklim değişikliği ile bağlantıyı siz kurun!
Başbakan Erdoğan, Çarşamba günü yaptığı konuşmasında “Ne kadar önlem alırsanız alın, öyle afetler yaşanabiliyor ki, yüzyılın, 500 yılın, bin yılın en büyük afeti olabiliyor. Aldığınız tüm tedbirleri geçersiz kılabiliyor. ” diyerek durumu sadece tarihi bir bir afetten kaynaklı olduğunu söyledi.
Ancak, Başbakan iklim değişikliğini yaratan fosil yakıt politikaları ile iklim afetleri arasındaki bağlantıyı kuramadı. Biz de kurmak için yardımcı olalım dedik.
1- 2003 ve 2009 yılında BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü’ne taraf olma kararında en başta Başbakanın imzası vardı. Bu iki sözleşme, iklim değişikliğinin bilimsel bir gerçeklik olduğunu kabul eden, tehlkeli bir hale gelmemesi için atmosfere sera gazı salımlarının azaltıması gerektiğini kabul eden bir dizi ifadeye sahip. Acaba Başbakan imzaladığı bu iki uluslararası sözleşmeyi unutmuş olabilir mi?
2- Türkiye 2010 yılı itibariyle iklim değişikliğne yol açan sera gazlarını %115 arttırdı. Kendine bağlı bakanlıklar tarafından hazırlanan bu raporları Başbakan unutmuş olabilir mi? Bu konuda TÜİK’in raporu ile ilgili açıklamasına ya da sayfamızda yayınlanan “Türkiye 2010 yılında iklim değişikliğinde rekorlarını kırdı” başlıklı yazıyı okuyabilirsiniz.
3- Başbakan, altına imza attığı uluslarası sözleşmeleri, kendisine bağlı kurumların raporlarını görmeden Samsun’daki sel felaketini sadece bir afet olarak görererek iklim değişikliği ile bağlantısını kuramadı. Ancak, yine bir kamu kuruluşu olan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü raporuna göre “ 1940 yılından 2010 yılına kadar Türkiye’de zarar yapan ekstrem hava olayları sayısı, 1960-1970, 1981-1983 ve 2001-2010 yılları arasında artış göstermiştir.” ifadesini de görmemiş olabilir mi?
4- Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü iklim felaketlerinin daha fazla yaşanmaya başladığını raporlar ile ortaya koyuyorken Başbakan’ın 500 yılda bir olan felaketin neden bugün Samsun’da, ama 3 yıl önce Borçka ve Alibeyköy deresinde, geçen yıl Ankara, Edirne ve Manisa’da olması gibi örnekleri de böyle mi değerlendiriyor? “500 yılda bir” olabilecek felaketler neden artık her hafta bir şekilde karşımıza çıkıyor sorusunu soruyor mu? Bu konuda Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli-IPCC’nin son hazırladığı “Aşırı Hava Koşulları Özel Raporu” zaten gidiştın böyle devam etmesi ile her 20 yılda bir yaşanan aşırı sıcaklıkların her yıl, her 20 yılda bir yaşanan aşırı yağışların her 5 yılda bir yaşanacağını ortaya koyuyor. Acaba bu raporu kendisi gibi Hükümet’ten ve devletten de kimse görmedi mi?
Sorular çok, ama net olan bir gerçeklik var ise, o da Başbakan’ın 2012 yılını kömür yılı ilan eden hükümeti ve atmosfere %115 daha fazla sera gazı salan politiklar ile sonucu olan iklim felaketlerinin bağlantısını kurmadığı, ya da kurmak istemediği.
Başbakan’a iklim değişikliği ile iklim felaketleri arasındaki bağlantıyı siz kurdurmak istemez misiniz? Bu yazıyı paylaşın, dağıtın ki herkes bağlantıyı kursun!
5.5.12’de Meclis önünde söylemiştik, fosil yakıt politikaları ve iklim felaketlerinin bağlantısını kur! |