Durban Postası Sayı 2: Türkiye ‘Günün Fosili’ seçildi

Spread the love
pdf olarak okumak için:  durban-postasi-sayi2
Bu sayıda;

Günün Fosili ödülüne Türkiye’den destek.
Afrika iklim için yürüdü.
Gelecek Hafta Neler Olacak!

Türkiye Günün Fosili seçildi.
Güney Afrika’nın Durban kentinde süren Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda ‘Günün Fosili’ ödülünü Cumartesi akşamı (3/12/2011) Türkiye aldı. 700’den fazla üyeye sahip İklim Eylem Ağı (CAN) adlı grup tarafından organize edilen ‘Günün Fosili’ ödülü, iklim müzakerelerinde sonucu olumsuz etkileyecek politikalar ortaya koyan ülkelere veriliyor. 1999 yılından bu yana verilen ödülü Türkiye ilk kez bu yıl kazandı(!) ve podyuma çıktı.
CAN Uluslararası tarafından yapılan açıklamada Türkiye’nin ödüle layık görülmesinin nedeni, seragazı emisyonlarını indirmek için hedef belirlemeden, Kyoto Protokolü’nün mekanizmalarından faydalanarak teknolojik ve finansal destek almaya çalışması olarak gösterildi. Basın açıklamasında şu satırlara yer verildi: “Türkiye seragazı emisyonlarını 1990’dan bu yana yüzde 98 oranında arttırdı ve bugüne kadar bu eğilimi tersine çevirecek bir hedef veya taahhüt almamayı da başardı. Türkiye, finansal kaynaklarını daha fazla kömür santrali, iki nükleer santral ve karayolu yapımına harcıyor. 15 bin kilometre uzunluğunda yeni duble yol ve İstanbul’a yapılması planlanan 3. köprü örnekler arasında”.
Türkiye’nin günün fosili seçilmesinin nedenleri arasında Kyoto Protokolü’nün finansal ve teknoloji mekanizmalarından faydalanmak için başvuruda bulunurken, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bir hedef belirlememesi ve Kopenhag Uzlaşması’nın ardından bir taahhütte bulunmaması gösteriliyor. Ödül töreninde yapılan konuşmada, Türkiye’nin bu tavrıyla ileri gelişmekte olan ülkelere kötü bir örnek teşkil ettiği belirtildi ve esprili bir dille, ekonomik büyüme konusunda rakamlardan bahsetmeyi seven Türkiye’nin, seragazı emisyonları konusunda ise halının altına saklanmayı tercih ettiği söylendi.
Avrupa’nın en iyi rüzgâr, güneş ve jeotermal enerji potansiyellerinden birine sahip Türkiye’nin bu enerji kaynaklarına daha fazla ilgi gösterebileceği ve enerji verimliliği konusunda daha aktif olabileceği öne sürülüyor. Türkiye’nin EK-1 ülkeleri arasındaki özel durumunun, daha fazla talepte bulunup iklim için daha az çaba harcaması için bir özür teşkil edemeyeceğini belirten CAN, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni iklim değişikliğini önlemek için yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine daha fazla yatırım yapmaya ve nükleer santral projelerinden vazgeçmeye çağırıyor.
Türkiye görüşmelerin birinci haftasında ödül alan diğer ülkelerle birlikte. Genel sıralamada ise Kanada liderliğini koruyor.
 
 

Günün Fosili ödülüne Türkiye’den destek.
Türkiye’nin Günün Fosili ödülünü almasının ardından Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF), Ankara Fotoğraf Sanatçıları Dernegi (AFSAD), Tüketici Koruma Derneği-TÜKODER Ankara Şubesi, Perşembe Akşamı Bisikletçileri Ankara (PAB) ve ODTÜ Mezunları Derneği (ODTU MD) ortak bir açıklama yaparak karara destek verdi.
İklim değişikliği konusunda Türkiye’nin her şeyi istediği ama hiç birşey vermediği ifade edilen açıklamada şöyle denildi: “İklim dostu teknolojilere, enerji verimliliğine, yenilenebilir enerjiye gelince para bulamayan Türkiye, nükleere, kömüre, duble yollara ve üçüncü köprüye gelince para bulabiliyor. Daha da kötüsü, deprem için toplanan vergileri  bile duble yollara harcayarak iklim düşmanı projelere para yatırıyor. Müzakerelerde, Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı mücadele etmek için finansmana ihtiyacı olduğu söylenirken, duble yollara, İzmir-İstanbul otoyoluna ve İstanbul’a yapılması düşünülen 3. köprüye neredeyse 100 milyar dolara yakın para ayrılıyor. Bu rakam ise zengin ülkelerden gelişmekte olan ülkelere verilmesi hedeflenen  Yeşil İklim Fonu’nun yıllık miktarına eş.
İmzacı sivil toplum örgütleri, iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün artmasına rağmen hükümetin yurttaşlarını ve gezegeni yok oluşa sürükleyen politikalara devam ettiğini, bu nedenle de Türkiye’nin “Günün Fosili” seçilmesini desteklediklerini belirtiyorlar. 


Afrika iklim için yürüdü
Her yıl yapılan iklim toplantılarının en renkli anlarından biri ilk haftanın soununda yapılan büyük iklim yürüyüşü. Bu yıl Güney Afrika’nın Durban kentinde yapılan yürüyüş ise özellikle katılımcıların farklılığı nedeniyle öne çıktı. Binlerce kişi, davulların eşliğinde yürüyüşe geçti ve hükümetleri iklim değişikliği konusunda göreve çağırdı. Eylemciler, yıl sonunda ilk dönemi sona erecek Kyoto Protokolü’nün ikinci yükümlülük döneminin hayata geçirilmesini ya da yeni ve güçlü bir anlaşmanın Durban’da karara bağlanmasını bekliyor.
3 Aralık Cumartesi günü yapılan yürüyüşte özellikle kadın katılımcıların çokluğu dikkat çekti. Hindistan’dan, Afrika’dan eyleme destek veren atık işçileri ise iklim değişikliğinin ne kadar farklı gurubu ilgilendirdiğine güzel bir örnekti. Güney Afrika’daki sendikaların da destek verdiği yürüyüş de çevreci kuruluşlar, öğrenciler ve hatta konferans boyunca yabancı katılımcılara yardım eden gönüllüler de vardı. Dini grupların ise kitlesel katılımı dikkat çekti.
 
Mashabene göstericilerin taleplerini dile getirme sözü verdi.
Yürüyüşe katılan göstericiler, taleplerinin yer aldığı bir bildiriyi COP17 sekreterliğini yürüten Güney Afrika Dışişleri Bakanı Nikoana- Mashabene’ye verdi. Yürüyüş zirvenin yapıldığı toplantı merkezine en yakın noktada son buldu. Toplantı merkezinden çıkarak burada bir konuşma yapan Nikoana-Mashabene, zirvenin şeffaf ve katılımcı olması için çaba sarf ettiklerini ifade etti. Mashabene, iklim değişikliği sorununda gelinen noktada, Afrika için uyum konusunun ciddi önem taşıdığını belirtti. Bu nedenle ‘Yeşil İklim Fonu’nun hemen çalıştırılması gerektiğini söyleyen Mashabene, Kyoto Protokolü’nün ikinci yükümlülük dönemi konusunda biran önce karar alınmasını istediklerini ifade etti. Güney Afrika Dışişleri Bakanı eyleme katılan sivil toplum örgütlerinin ilettikleri bildirinin içerdiği talepleri zirvede yapılacak tartışmalara taşıyacağını belirtti.
COP17’yi İşgal et!
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması (UNFCCC) Genel Sekreteri Christiana Figueres de göstericilerin ses sistemini taşıyan kamyonetin üzerine çıkarak katılımcılara seslendi. Eylemcilere teşekkür eden Figueres, burada sadece binlerin sesi olmadıklarını, aynı zamanda dünyadaki milyonların sesi olduklarını söyledi. Genel Sekreter, konuşmasının hemen başında, “daha fazlasını yapın, yapabileceğiniz herşeyi yaptığınız zaman bile daha fazlasını yapın” diyerek eylemcilere umut vermeye çalıştı.

Figueres, konuşmasının başında babasına selam söyledi. Bu mesajın ne anlama geldiği konusunda kulağımıza gelen bilgiler ise hayli ilginç. Figueres’in babası Jose Maria Figueres Kosta Rika’nın eski cumhurbaşkanlarından. Jose Maria Figueres, zirveden birkaç gün önce iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelere “Durban’ı işgal et!” çağrısı yapmıştı. İşgal fikri, özellikle bazı gelişmiş ülkelerin süreci tıkama çabaları nedeniyle her gün daha çok konuşuluyor. COP toplantılarının, Kopenhag’dan sonra sivil toplumun katılmasını zora sokacak yerlerde yapılmaya başlanması ise işgal fikrinin içeriden uygulanma olasılığını da gündeme getiriyor. Durban’da çözüm arayan devletlerin böyle bir kozu kullanmayı düşündüklerine dair fiskoslar artıyor. 

COP17 Başkanı ve UNFCCC Sekreteri eylemcilere konuşma yaparken
 
 
Gelecek Hafta Neler Olacak!
       5 Aralık Pazartesi günü Heinrich Böll Stiftung, alternatif COP’ta “Nükleer ve Kömürün Ötesi” başlıklı bir panel düzenliyor.
   6 Aralık Salı günü üst düzey görüşmeler başlıyor, devlet başkanları, başbakan ve bakanlar Durban’a geliyor.
       6 Aralık Salı günü Germanwatch ülkelerin iklim değişikliği performansını açıklayacak.
       7 Aralık Çarşamba günü TÜSİAD “İklim değişikliğini önlemede özel sektörün rolü” başlıklı bir oturum düzenleyecek.
       8 Aralık Perşembe günü Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Genel Kurul’da bir konuşma yapacak. 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir