İklim felaketleri kapımızda, Ankara’nın yeni gölü!
Bugün Cemre Pedala Düştü etkinliğimizin ardından, iklim değişikliğinin izini sürmek için Gölbaşı yollarına düştük. Mogan’a alternatif yeni bir gölün oluştuğunu duymuş ama henüz kendisini görememiştik. Çölovası’nda olduğunu biliyorduk ama Çölovası nerdeydi acaba? Hem çölovası sahiden göle dönüşmüş olabilir miydi?
Önce Mogan Gölünü geçip Haymana yolunu tuttuk. Gördüğümüz her ufak su birikintisinin bu göl olabileceğini düşünerek birkaç su basmış tarla gördük.
Normalde bazen ve cılız akan dere kar suları erimesi ve gece yağan yağış ardından yerlşim bölgesini su altında bırakmıştı! |
Cılız bir derecik nehire dönüşmüş, villa sahipleri de evlerini kurdukları bu arazinin yarımada olabileceğini akıllarına bile getirmemişlerdi. Hatta öyle ki otoyol yapılırken sadece iki kanal yolun altından geçirilerek yani köprü yapılmadan derenin üstünden geçilmişti. Evet bu dere Çölovasını besleyen yeni nehirlerden (!) biriydi artık. Karşılaştığımız köylüye bu derenin nasıl bu hale geldiğini sorduğumuzda dün yağmurlardan dedi. Peki iklim değişikliğiyle bir ilgisi olabilir mi? Yok iklim değişikliği kuraklığa neden olur dedi.
Aski yola sele karşı önlem almış! |
Çölovası yolun karşı tarafında olmalıydı. Hızla geri dönüp eskiden Kesikköprü barajı yapımı için kullanılan yolu bulduk fakat yolu herhalde tehlikeli olabileceği göz önünde bulundurarak tabii ki herhangi bir uyarı levhası olmaksızın toprak dökerek kapatmışlardı.
Yönümüzü tekrar Mogan’a gölüne çevirerek biraz da Mogan’ın çevresinde neler olduğunu görmek istedik. Çevrede düzenleme yapılmış ve çay bahçesi olarak da bir tesis kurulmuş tabii banklara ulaşmak için artık suya girmeniz gerekiyor ki o da “yasak”. Çay bahçesinin çevresini de sandalla dolabilirsiniz. Bu durumdan mutlu olan kuşlar ise hakları olanı geri almışlar. Öyle ya sazlıkları bu “rekrasyon”a kurban edilmişti.
Mogan gölüne tesis yapmıştınız ya, sahili işgal etmiştiniz. Şimdi su seviyesi yükselmesiyle eski sahipleri kullanıyor! |
Göle girmek tehlikeli ve yasaktı! Girdiniz ve tehlikeyi yaşıyorsunuz artık! |
Tekrar Konya yolundan ilerleyip Bala-Kırşehir yolu ayrımından sağa dönünce karşımız da bir su ışıltısı belirmeye başladı. Alanının çok büyük olduğunu uzaktan görebiliyorduk yaklaştıkça yeni gölü bulmuştuk bile. 15 milyon metreküp kapasiteli yeni göl karşımızdaydı. Mogan’ın 10 milyon metreküp su tuttuğu düşünülürse Ankara’nın en büyük gölüyle eski adıyla çölovası ile karşı karşıyaydık.
Aslında burası bir köy yolu ama su altında! |
Çölovası bir göl, 2 haftalık! |
Suyun içinde yer yer tarlaları çevreleyen çitleri görebiliyorduk tabii sadece üst kısımlarını. Yağmur ve kar sularının Mogan’a ve oradan da Ankara’ya akmasının engellenmesi için baraj yolu gövde olarak kullanılmış ve yetmeyen yerlerde de beton bariyerler yerleştirilmiş. Kontrollü yer yer de kontrolsüz olarak Mogan’a bırakılan sularda mogan’ın berisinde yine göletler oluşturarak ilerlemeye devam ediyordu.
Servis yolunun altındaki borular Çölovası’nın sularını büyük bir debi ile öbür tarafa aktarıyor. |
ASKİ’nin servis yolu üstüne yaptığı beton bloklar suya direnememiş! |
Yapılan bariyerle Ankara ve gölbaşı büyük bir sel baskınından kurtulmuş Çölovası ise göl olmuştu. Ankara’nın en büyük gölü iklim değişikliği sonucu oluşmuşsa adını da “Karbon” olmasını hak ediyordu. Biz de bu ismi uygun gördük. Çok güzeldi, çevresinde gezinirken deniz kokusunu bile aldık. Kuşlarda mutluydu. Tarla sahipleri için aynı şeyi söyleyemeyiz herhalde. Dedik ya Ankara şimdilik kurtulmuştu ama Türkiye’nin her tarafında karların erimesiyle beraber sel alarmları verilmeye başlandı.
Evet iklim değişikliği gelecek kuşakların değil şu an yaşayan tüm kuşakların sorunu ve tek etkisi de kuraklık değil. Aşırı iklim olayları. Aşırı kar yağışı ve karların hızla erimesi gibi. Tıpkı ateşimiz çıktığında bir üşüyüp bir terlememize benziyor.
Bugün hızla iklim değişikliğini önleyecek politikalar yerine, duble yollar, termik santraller, verimsiz evler yapmaya devam ettikçe hükümetimiz, maalesef bizi daha çok felaketler bekliyor.
5 Mayıs’da tüm dünya ile beraber iklim felaketlerine dikkat çekmek noktaları birleştir eylemi yapacağız. Belki de bu gölü ziyaret eder, karşısında birden bire göl manzarası beliren amcanın evine konuk olur, göle nazır bir çay içeriz.
Tülin Yıldırım, 350 Ankara Aktivisti!
Gölün videosunu izlemek için tıklayınız: