Türkiye “İklimi Değiştiren” Planını Dünyaya Sundu
BM üyesi ülkeler küresel iklim değişikliğini 2°C’lik sıcaklık artışından önce durdurmak için taahhütlerini BM İklim Değişikliği Sekretaryası’na teslim ediyor. Çarşamba günü 131. ülke olarak beyanını veren Türkiye, ulusal katkı olarak sera gazları salımını 2030’a kadar geçmişten daha hızlı arttırmayı taahhüt etti.
2030 yılı sera gazları projeksiyonu olarak 1 milyar 175 milyon öngören Türkiye, %21 azaltım yaparak 929 milyon tona çekeceğini, böylece 1990’da 218, 2013’de 459 milyon ton olan seragazlarının her halükarda katlayacağını resmi olarak iletti.
Süregelen fosil yakıt politikalarında daha kötü sonuçlar alınmasını sağlayacak Türkiye’nin bu tutumu INDC adı verilen Kesin Katkılar için Ulusal Niyet Beyanları belgesinde açıkça ifade edildi:
- İklim dostu enerji çözümleri erteleniyor, sınırlanıyor. 2023 için 20 bin MW rüzgar enerjisi hedefi, yeni planla göre 16 bin MW’a düşürülerek 2030’a ertelendi. 10 bin MW’a yakın güneş enerjisi başvurusu varken, Türkiye 10 bin MW güneş enerjisi için hedef olarak 2030 yılını açıkladı.
- İklim değişikliğine uyum yok HES var. HES’lerle doğa tahrip olurken, Türkiye hidroelektrik kapasitesinin hepsini değerlendireceğini planda belirtti.
- İklim planında da nükleere yer var. İklim politikalarına para bulamayan Türkiye, 2030 yılına kadar bir nükleer santralin işletmeye alınacağını belirtti.
- Aşırı betonlaşmanın suçlusu kentsel dönüşüm iklim planında. Türkiye’de mevcut ve yeni binalar 2017 yılına kadar enerji kimlik belgesine sahip olması gerekiyorken, Türkiye 2030 yılı politikalarına da bu yasal zorunluluğu eylem olarak koydu.
- Sera gazlarını arttırmak için de para istedi. Türkiye, 1990-2010 yılı %90 arttırdığı salımları 2010-2030 arası %125 arttırmak için Yeşil İklim Fonu’nu da kullanacağını, her türlü desteği değerlendireceğini planda belirtti.
- Türkiye düşük karbon değil, yüksek karbon hedefledi. Brezilya 2005 yılına göre %43 azaltım taahhüttü verirken, Etiyopya 2010 yılı göre sera gazlarını 2030’da daha az salacağını duyururken, Türkiye kömür, petrol ve doğalgaza dair hiç kısıt koymayarak geçmişten daha kötü iklimi değiştireceğini verilerle gösterdi.
Son günlerdeki yağışlarda Ankara, İstanbul gibi büyük kentlerin alt yapısı çökerken, Hopa’da, Bodrum’da sel ve su baskını felaketleri daha yeni yaşanmışken ve 2014 yılı Türkiye’de ölçülmüş en sıcak 2. yılı iken, ülkemiz Aralık’ta Paris’de karara bağlanacak olan küresel yeni iklim anlaşmasına iklim değiştirerek destek oluyor!
Notlar:
1- INDC Nedir? http://350ankara.org/indc101/
2- Türkiye’yenin teslim ettiği INDC belgesini Sivil İklim Zirvesi çevirdi, ulaşmak için tıklayınız.
3- İngilizce verisyonu için tıklayınız.