İklim değişikliği açısından bir ÇED raporu incelemesi: Diler Termik Santrali

Spread the love
Diler Kömürlü Elektrik Santrali ÇED sürecinin başlaması ile yeniden gündeme geldi. Böylesi raporları okumak ve kendimize, yaşamımıza dair sonuçlar çıkartmak oldukça güç.Bizi ilgilendiren başlıkları tespit etmek ve çıkartmak için enerji ve iklim uzmanı Önder Algedik bir inceleme çalışması yaptı. Diler KES özelinde olsada hepimizi ilgilendiren başlıkları ortaya çıkardı. Kısa, özet ve bizleri ilgilendiren bu başlıkları aşağıda bulabilirsiniz.

Diler KES ÇED Raporu İncelemesi

Arka Plan

Daha önce ÇED süreci başlayan ve 2013 başında Çevresel Etki Değerlendirmesinde “olumsuz” kararı alan Diler Elektrik’in Akbayır köyündeki kömürlü termik santrali projesi yeniden gündemde. 2013 yılında halkın katılım toplantısında katılımcılar projeye karşı çıkmış, DSİ ise mevcut barajlarının sulama alanında yer alması ve bu konudaki çalışmaları nedeniyle itiraz etmişti. Benzer şekilde il özel idaresinin sulama çalışmaları ve sulama kooperatifinin kuyuları proje alanında yer almakta idi. Nitekim 11 Şubat 2013 günü yapılan Kapsam ve Özel Format Belirleme Toplantısından DSİ Genel Müdürlüğü’nün olumsuz görüşü sebebiyle ÇED olumsuz kararı çıktı ( Kaynak: ElbistaninSesi.com, 29 şubat 2016)

Aradan geçen sürede Danıştay’da dava açan ve davayı kazanan Diler Enerji, 2016 yılı başında ÇED sürecini yeniden başlattı. 15 Temmuz sonrası pek çok kömür santrali projesi tekrar gündeme geldiği gibi Diler Elbistan KES’de ÇED raporu teslim edilerek gündeme geldi. Ancak bu sefer Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü pek duyurmadı ve sadece gazete köşelerinden çıkan haberlerle olay duyuldu.

(KES: Kömürlü Elektrik Santrali)

Afşin-Elbistan termik santralinin hali, Anadolu Enerji Elbistan KES’e karşı mücadele geçmişi nedeniyle yöre halkı Diler-Elbistan KES’e doğrudan karşı çıktı. İlk aşamada 6 bin imza toplayarak Elbistan’ın gündeminde olduğunu ortaya koydu.

Elbistan havzası kömür kaynakları düşük kalori değeri, yüksek kül oranı ve açık madencilik nedeniyle ciddi miktarda hafriyat ile çıkartılabilen bir rezerv. Zaten mevcut iki santral ise elektrik üretiminden çok iklimi değiştiriyor. 2014 sonuna kadar 405 milyon ton çıkartılan kömürün şimdiye kadar 200 milyon ton mertebesinde karbondioksiti atmosfere saldığını çalışmalar ortaya koyuyor. Kömürün kalitesizliği nedeniyle üretimde sıkıntılar yüzünden, 2 santralin toplam 8 ünitesinin çalışma süresi ortalaması 2014’de 2422 saate düştü. Teorik olarak bu değerin  7-8 bin saat olduğu düşünüldüğünde, çalışamadığı ortadadır.

Afşin-Elbistan Kömür Santrali Raporu için tıklayınız.

2005’den sonra yapılan sondaj çalışmaları ile Türkiye’nin kömür rezervi 15 milyar ton’un üstüne çıktı. Toplam rezervin üçte biri Afşin-Elbistan’da bulunuyor. Bu gerekçe ile kömürün yakılması için her türlü politik ve ekonomik destek hükümet tarafından veriliyor.

Bu çerçevede Diler Elbistan KES projesi ÇED raporu incelenerek herkesi ilgilendirecek noktaları tespit ettik. En temel 12 soruya cevap veren bilgiler aşağıda verilmektedir.

1. Kömürün özelliği?

1.1 Kömür hem yerli, hem ıslak hem de enerjisi çok düşük! Rapor kömürün nem oranını %52 verirken, ısıl değeri olarak 860 ile 1200 kcal arası bir ısıl değere sahip olduğu söylüyor. Yani topraktan bir boy daha enerjik!. (sf:299)

1.2 Enerjiden çok kükürt üretecek! Kükürt için Baca Gazı Desülfürizasyon (BGD) Ünitesi olacak. Ünite %90 verimle çalışırsa ve kükürtü tutsa bile yılda 240 bin ton kükürtdioksit çevreye yayılacak.

Ama Diler'in ÇED raporu kükürt miktarına karar veremiyor:

ÇED raporu sayfa: 201 Santralde yakıt olarak yerli linyitkömürü kullanılacak olup; bu kömürlerin kükürt oranı % 1-3 civarındadır. 

ÇED raporu sf: 282: Santralde yakıt olarak yerli linyit kömürü kullanılacak olup; bu kömürlerin kükürt oranı % 21 civarındadır. 

1.3 Elektrik faturası yüzünden baca gazı filtresi çalışmazsa: Baca Gazı Desülfürizasyon Ünitesi elektrik tüketiyor. Ünite elektrik üretiminin yaklaşık %3’ünü harcıyor. Şirket üniteyi çalıştırmak yerine elektriği satmayı tercih ederse, 2 milyon ton’dan fazla kükürt dioksit çevreye yayılacak. Elektrostatik Kül Tutucu da benzer şekilde çalışması durumunda elektrik üretimin %1,8’ine kadarını kullanıyor. Normal çalışırken bile uçucu külün %99’unu tutsa bile yılda 20 bin ton kül çevreye dağılacak. Bu külün büyük bir kısmı 1 mikro metre gibi görülmeyecek büyüklükte olması.

 

“Elbistan Termik Santrali Kahramanmaraş Bölgesi‘nde ciddi bir kirletici kaynaktır. Santralin çevresindeki tarım arazilerinde yoğun şekilde şeker pancarı yetiştiriciliği yapılmakta, tesisten çıkan atıksular uygun şekilde arıtılmadan tarım arazilerinin sulanması amacıyla kullanılmaktadır. Santralden kaynaklanan emisyonlar sebebiyle bölgede hava kirliliğinin de var olduğu gözlenmiştir “

 Kaynak : Tübitak MAM, Havza Korma Eylem Plan Raporları / Ceyhan Havzası

 

2. Kömür Nasıl Çıkartılacak?

2.1.  2 güne bir 5 bin kilo, yılda 910 ton patlayıcı patlatılacak: Kömüre ulaşmak için yapılacak hafriyat çalışmalarını kolaylaştırmak için patlayıcı kullanılacak. 2 günde bir patlama işlemi gerçekleşecek. Bu da yılda 180 defa patlatma demek. (Sf295-227)

2.2. Basamaklama yapılarak hafriyat yapılacak: 2011’de Çöllolar kazası, Kasım ayında Siirt Bakır Madeninden kamuoyunun da duymuş olduğu basamaklar şeklinde kazılarak ortama 75 metrede kimi yerde 100 metreden daha derinde olan kömüre ulaşılacak.

2.3. 5 Kamyon kömür için 20 kamyon toprak çıkartılacak. Ortalama 43 metreye kadar kazılıp kömüre ulaşılacak ve ortalama 74 metre derinliği kadar kazılmaya devam ederek içinden kömür çıkartılacak. Bir başka deyişle, 572 milyon metreküp kazı yapılıp sadece bunun 145 milyon metreküpü kömür olacak. Aslında, 5 kamyon kömür için 20 kamyon kazı yapılmak zorunda.

2.4. Her yıl 3,5 milyon ton atık! Yanma sonucunda yılda 1 milyon 350 bin ton yatak külü, 2 milyon ton ise uçucu kül oluşacağı raporda yer alıyor. Ayıca desülfürüzasyon için yakından kireçtaşı çıkartılarak tesise getirilerek kullanılacak, buradan da 112 bin ton alçıtaşı çıkacak. Toplamda 3,5 milyon ton atık oluşacak. Tabi her söylenen yapılırsa, her yapılanda denetlenirse demeyi de ihmal etmeyelim.

3. Santralin Suyu?

3.1.  Santral kuraklığın etkilerini arttıracak! Tesis saatte 550 metreküp suya ihtiyaç duyuyor. Buharlaşmanın en fazla olduğu yaz aylarında bu miktar 1200 metreküp’e kadar çıkıyor. Yani yılda 5 milyon metreküpden fazla suya ihtiyaç var. Bu miktarda su bölgedeki su kaynaklarından karşılanacak. Aşırı bir kuraklıkta doğa ve halk suyunu termik santral ile paylaşmak zorunda kalacak.

3.2 Santral için bölge susuzlaştırılacak! Hem sulama için kullanılan 14 kuyu kapatılacak, ayrıca 33 bin dönüm arazi sulamadan çıkartılacak!

4. İklim değişikliği?

4.1. Enerji Üretmekten Çok İklimi Değiştirecek! Kömürü yakarak 100 birim enerji elde edecek, bunun 38’ini elektriğe çevirecek. Ardından tesis içinde bir miktarını kullanacak. Tesis içi tüketim sonrası teorik olarak 33’ünü şebekeye elektrik olarak verecek. Yani 100 birim enerji üretecek ve o ölçüde iklimi değiştirecek, şebekeye ise sadece 33’ü gidecek.

4.2. Afşin-Elbistan A ve B  santrallerini unutmuş. İklim değişikliği açısından tek skandal da bu değil. Ek rapor 400 MW gücündeki Diler’in termik satrali için 8,8 milyon ton karbondioksit salımı yapacağını ifade etmiş. Listeye 500 MW güce sahip ve izin sürecindeki Anadolu grubunun Elbistan termik santralini de eklemiş. Ancak 2795 MW kurulu güce sahip mevcut santralleri eklememiş. 400 MW için 8,8 milyon ton karbondioksit tahmin ederken 4 santralin oluşturacağı yaklaşık 3700 MW gücün iklim, doğa, çevre ve tarım açısından kat be kat kötü olacağını hesaba katmamış.

4.3.  İklim zaten değişecek! Raporda DOSAB ÇED raporunda da kullanılan “2100’de atmosferde 1650 ppm karbondioksti olacak” grafiği tekrar kullanılmış. Hem de bugün 400 ppm’i geçtiğini ifade ettiği, dünyanın 450 ppm’e yaklaştıkça iklim değişikliğinin geri dönülmez noktaya ulaştığını kabul etmesine, buna karşılık 196 ülkenin Paris Anlaşması’nı karar bağlaması ve bir kısmının imzalayarak Kasım ayında yürürlüğe girmesine rağmen.

Dosab termik santrali ÇED raporunda da kullanılan aynı grafik!

5. Küresel ve Yerel Isınma?

5.1. Küreyi ısıtacak ama iklim değişikliğine katkı sunmayacak! Doğru okudunuz. Raporun Ek-17, Atık Isı Modellemesi bunu söylüyor. Tek başına küresel ısınmaya 20,3×10-5 °C katkı sağlıyor. Yani, 0,000203, bir başka deyişle 1°C’nin on binde ikisi kadar arttırıyor. Akla tek başına bile bu kadar katkı sağlandığı söylenen bir projenin nasıl iklimi değiştirmeyeceği geliyor. Buna rağmen ilgili rapor açık bir şekilde şöyle diyor “Elde edilen sayısal değerlerden bahsi geçen projelerin yerel veya bölgesel iklim üzerinde önemli ve anlamlı etkisinin olması beklenmemektedir. “

5.2. Mevcut santraller ovayı zaten 6°C ısıttı, Diler daha da ısıtacak! 2014’de sunulan “Afşin-Elbistan Termik Santrali Çevresinde Yer Yüzey Sıcaklıklarının Değişimi* ” başlıklı bir çalışma yapıldı. Bu çalışma 1984’de A, 2006’da B santralinin devreye alınması ile Elbistan ovasında ise Yeryüzü sıcaklık değerleri, 1984‘ten 2010 yılına kadar geçen zamanda ortalama 6 C‘lik bir artış gösterdiğini ortaya koydu. ÇED’de ortaya konan 0,000203 C ısınma gerçekte olanın çok daha altında bir değer

(*) Muhterem KÜÇÜKÖNDER , Murat KARABULUT, Mehmet Ali ÇELİK, Coğrafyacılar Derneği  Uluslararası Kongresi

 

Özetle

Kafanız karışmasın diye milyon ile başlayan rakamları bir kenara bırakalım, sadece bir kamyon ölçü ile projeyi özetleyelim: Projede 20 kamyon toprak kazılıp bundan 5 kamyon kömür elde edilecek. Santralde yakıldıktan sonra bir kamyonu kül olarak bölgeye serilecek, 2 kamyonu ise uçucu kül olarak çevreye dağılacak. Filtreler çalıştırılırsa bu miktar düşecek. Ama aynı zamanda 5-6 tanker su ise bölgenin su kaynaklarından çekilerek soğutmada ve işletmede kullanılacak. 5 kamyondan fazla karbondioksit oluşurken zaten 6 derece ısınmış ovayı daha da ısıtacak. Rapora göre çok az ama gerçeklere göre çok daha fazla ısınacak.

Özetle çelişkileri bir yana, ÇED aslında kömüre neden yer olmadığının verilerini veriyor ama verdiğini söyleyemiyor.

Önder Algedik

Enerji ve İklim Uzmanı

350Ankara.org

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir