Zeytin, Peynir Nasıl Kazandı?

Spread the love
        Üretim reformu paketinden zeytin ve peyniri, yani zeytinlik ve meraları betona boğacak maddeleri tasarıdan çıkardığımız o süreci anlatan  Önder Algedik’in yazısı…

Meracıların zeytinciler gibi tecrübesi yoktu. Konuya girmek kısa zamanda çok zordu. Ama oldu. İnsanlar merasına, suyuna, kuzusuna, üreticisine, sütüne sahip çıktı ve vekilini aradı. Siyaset millete sahip çıktı baskılara karşı sessiz kalamadı. Gece yarısı 1’de bütün partilerin ortak oyu ile tasarıdan meraların çıkartılması maddesi onaylandı. Bölünmüş meclis, “geçer” denilen maddede birleşmek zorunda kaldı.

Dün gece 1’de TBMM genel kurulunda meraları sanayiye açan madde görüşüldü. Verilen önerge ile bütün partilerin oyuyla bu madde çıkartıldı. Böylece, konsensüs sağlandı ve meralar kurtuldu. İmkansız olan bir şey oldu, geçer denilen maddeler çıktı ve peynir, zeytin kazandı.

İMKANSIZ DEĞİLMİŞ!

Güney Afrikalıların sevdiği Mandela’nın bir sözü vardır; “Yapılana kadar her şey imkansız gelir.” Sanayi reformu torba tasarısı içinde bu kadar madde nasıl çıkacaktı? Zaten meclis çalışmıyordu, zaten HDP’nin vekil ve eş başkanları hapisteydi, CHP’nin vekil sayısı azdı, MHP’nin derdi başkaydı ve AK Parti ise bu maddeleri istiyordu, bizi dinlemeyecekti. Gerçi alt komisyonda kısmi karşı çıkışlar sergileyen AK Parti vekilleri vardı ama diğer partilerin durumu böyle iken zordu.

Tasarı komisyondan geçti, hatta zeytin üreticilerini bir parça dinleme zahmeti bile ancak gösterildi. Tasarı hızla genel kurula geldi. İlk konuşma bile yapıldı. Ama her şey değişti. Bütün bunlar aslında gerçeklik değil, sadece siyasetin bize verdiği algı idi. Ya da sizin sorgulamadan benimsediğiniz siyaset anlayışı idi. Çünkü 6 Haziran Salı günü genel kurula kadar gelmiş bir tasarı geri dönemezdi.

ZEYTİNLER YEDİNCİ KEZ KAZANDI

Ama önce zeytinlik kazandı. Salı gecesi iftar arası sonrası devam edecek görüşme ertelendi. Zeytin üreticileri morallenmiş, tekrar meclisi zorlamaya karar vermişti. Ertesi gün bakanlıklar ile görüşmeler yapıp altı kez durdurulan saldırıyı yedinci kez durdurmak gerekiyordu. Siyaset bu sefer de dinlemek zorunda kaldı. Çünkü önce komisyon üyelerine, sonrada grup başkan vekillerine her gün insanlar telefon açıyor, soruna dair mail ve faks yolluyordu. Artık herkes meclisi izlerken zeytincileri dinlememek olmazdı. Bakanlar dinledikçe zeytincilerin haklı olduğunu itiraf etmek zorunda kalmışlardı.

MERALAR HEP KAYBEDİYORDU

Mera kanunu en fazla istisnaya sahip, yani çokça delinmiş bir kanun. Meraları korumuyor. Diyebilirsiniz ki bir kez daha delinebilir. Ama insanlar öyle düşünmedi. “Mera da kazansın” dedi, “et gibi sütü de ithal etmeyelim” dedi, “meralar suyumuzun kaynağıdır” dedi. Mutlu besici, mutlu keçiler ve mutlu bir ülke hayali kurdu.

ZEYTİN 15 DAKİKADA KAZANDI

7 Haziran günü tasarıyı izlemek için kentlerden otobüsler kalkacaktı. Yola çıkmadan tasarının ertelendiği bir kez daha duyuldu. Hükümet zeytinciler ile ilgili kararı açıklamayı ertelemişti. Bu durumda 13 Haziran günü tasarı tekrar görüşülebilirdi. O gün bütün partilerle görüşülmüş, Ak Parti Grup Başkan Vekili’ne neden tasarıya karşı çıkıldığına dair çalışma iletilmiş, telefonlar susmamıştı. Sanayi Komisyonu zeytini konuşmak için toplandı. Tam 15 dakikada, komisyon zeytin ile ilgili maddeleri tasarıdan çıkardı. Böylece zeytinler yedinci kez kurtulmuştu.

MERANIN BİN SAHİBİ VAR

Meracıların zeytinciler gibi tecrübesi yoktu. Konuya girmek kısa zamanda çok zordu. Ama oldu. İnsanlar merasına, suyuna, kuzusuna, üreticisine, sütüne sahip çıktı ve vekilini aradı. Siyaset millete sahip çıktı, baskılara karşı sessiz kalamadı. Gece yarısı 1’de bütün partilerin ortak oyu ile tasarıdan meraların çıkartılması maddesi onaylandı. Bölünmüş meclis “geçer” denilen maddede birleşmek zorunda kaldı.

PEYNİR, ZEYTİN NASIL KAZANDI?

Zeytinin kazanması ne kadar olası ise mera o kadar zordu. Sahipsizdi, merada hayvancılık yapan can çekişiyordu, orada bir yerlerdeydi. Ama mera meselesi hepimizin meselesi haline gelince, bilgi üretilince ve mecliste örgütlenince mevcut siyaset toplumsal siyasete sessiz kalamazdı. Mera kazandıysa sadece konuşmak yerine vekili tek tek arayan, onunla tartışan, partileri tarafsızca zorlayanlar sayesinde kazandı. Yoksa sadece basın açıklaması yapayım, görünür olayım diyen yaklaşım ile zaten kaybetmeye mahkûmduk.

Zeytin, peynir kazandı. Bu çok değerli. Ama asıl değerlisi bilgiyi örgütleyince, sosyal medya ile sınırlı kalmayıp gerçek medyada da sokağı ve siyaseti örgütledikçe bunların olabilmesi. Zeytin belki kazanabilirdi ama peynir Mandela’nın dediği gibi “yapılana kadar imkansızdı.”

Sonuçta zeytin gibi peynir de kazandı.

Kaynak: Gazete Duvar, 16 Haziran 2017

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir