Yeni Düzenlemeler:Fosil Yakıtları Kurtarmak!

Spread the love

Türkiye son bir hafta bir kaç değişikliği Resmi Gazete’de yayınladı. İlki Elektrik Piyasası Kapasite Belirleme Mekanizması Yönetmeliği  , ikincisi ise Tarım Arazilerini KorunMAMAsı ve Termik Santral için rahat kullanılması için yönetmelik değişikliği  idi. Sadece bu iki değişiklik Türkiye’de biten bir dönemin haberisi oldu.

Türkiye Paris Anlaşmasına iklim fonlarından yararlanma şartı ile taraf olabileceğini söylüyordu. Böylece iklim fonlarında iklime yararlı, bütçeden ise iklime zararlı işler yapılabilecekti. Ancak ne fon garantisi verildi, nede Türkiye  sözleşmeye taraf oldu. Bu durumda fosil yakıtların bütçeden destenlenmesi için zaten beklenemezdi. Nitekim öyle oldu.

İklim Dostu Enerji Çok Ucuz!

Bu dönemde Türkiye iki sorun ile karşı karşıya. Birincisi fosil yakıtlar çok pahalı. Mesela Çayırhan termik için 6,09 cent/kwh ödemeyi kabul eden Türkiye rüzgarda teçhizatların da yerli üretimine rağmen 3,45 cent/kwh gibi bir fiyat gördü. Bu durumda fosil yakıtların hiç rekabet şansı yok.

İkinci sorun ise atıl kapasite. Türkiye’nin şuan kurulu gücü 80 bin MW’ı aştı ve tüketimi ise 2017’de an fazla 46 bin MW mertebesine çıktı. Yani normalde kurulu gücün neredeyse sadece yarısını kullanıyor! Bu kadar kapasite fazlası varken pahalı fosili kim alır?

Cevabı: vatandaş!

Ama Yönetmelik Yedek Kapasiteyi Korumak İçin

Kapasite yönetmeliği amaç kısmı “arz güvenliğinin temini için gerekli yedek kapasite de dâhil olmak üzere yeterli kurulu güç kapasitesinin oluşturulması ve/veya uzun dönemli sistem güvenliğinin temini için güvenilir kurulu güç kapasitesinin korunması ” diyor. Ortada geçmişe göre daha fazla kapasite var. Kimi kimden koruyorlar? Burada sistem güvenliği denen şey pahalı ve kirli fosil yakıt kaynakları. Yedek kapasitenin korunması demek tam anlamıyla rekabet edemeyen kömür ve doğalgaza çalışmadıkları zaman para sağlamak! Zaten yararlanacakların tanımı bunu ele veriyor. Örneğin Madde 6 f’de “f) Elektrik kurulu gücü yerli kaynaklara dayalı santraller için 50 MWe’ın altında, diğer santraller için 100 MWe’ın altında olan santraller ” yararlanamaz diyor. Bu aslında “”50 MWe’ın üstünde yerli kömür santralleri, 100 MWe’ın üstünde ithal kömür ve ithal doğalgaz santralli yararlanabilir anlamına geliyor.

Fosil Yakıtlara Garanti Geliyor

Asıl sorun burada başlıyor. Yönetmelik 2016 Haziran’ında geçen Elektrik Piyasası Kanunu ile başlayan yerli kömüre fiyat garantisini büyütüyor. Mesela yönetmelikte acayip bir formül var. Ödemenin belirlenmesi ile ilgili ilkeler ve ardında ise acayip bir formül var. Orada bir madde varki herşeye bedel.  Madde ödeme bütçesinde “Elektrik üretim sektörünün mali sürdürülebilirliği.” bir ilke koymuş. Yani fosil yakıtları kurtarma maddesi.

Yeni satın alınmama ihtimali olan fosil yakıtlara devlet önden bir miktar kapasite garantisi adı altında fiyat garantisi sağlıyor.

Nitekim EPDK başkanı Yılmaz, “Sisteme dahil olan firmalara yerli kömürde 21 kuruş, doğalgaz da 18 kuruş ve ithal kömürde 15 kuruş kapasite bedeli ödeyeceğiz” dedi. Yani Osmangazi köprüsü gibi, tüketmesek bile kapasite garantisi adı altında para aktaracağız.

Toprak Korumaydı, koruMAMA oldu!

Tüm bunlar olurken toprak koruma kurulu ile ilgili yönetmelik değişti. Toplumda oluşan tepki ve müdaheleler neticesinde toprak koruma kurulları önemli hale geldi ve projelerin yereldeki bu kurullardan geçmeme durumu oluştu. Bu durumda örneğin 9 üyenin 6’si evet deyince proje yapılabiliyorken, 5 kişi olunca projede sorun çıkıyordu. O bir kişiyi ikna etmek, bırakın böylesi bir projede 9 kişinin hepsi onay vermesi gerekiyorken, devlet 4 kişiden vazgeçti. Artık o kentteki herkesi ilgilendiren bir projede kuruludaki 9 kişiyi bile umursamadan, sadece 5 kişi ile yatırıma karar verilebilecek. Mesela iklim değişikliği  ve 5 kişi ile karar verir dedi.

Özetle

2016 yılında Türkiye önce yerli kömürü imtiyazlı fiyat verdi…. Sonra bu fiyata zam yaptı.. Bütün bunlar olurken iklim fonlarından yararlanmak istedi. Fonları alamadı am halkın parasını kömüre, doğalgaza harcamaya devam etti .Bugün  tüketimden çok fazla üretim var. ÜRetilen elektriğin de fazla kapasitenin üretemediği kapasiteyi de halka ödetmeye çalışıyor. Yani iklimi değiştirme işini halka ödetmek istiyor.  Bu kadar kapasite varken şimdide toprak koruma kurulunda o kentteki herkes istemese ama 5 kişi istese termik santral yapmanın yolunu açıyor.

Türkiye iklim değişikliğini durdurmak bir yana, açık ki fosil yakıtları kurtarmaya çalışıyor. Hem de boşa çalışan santralleri bile vatandaşa ödetme pahasına!

Türkiye 2017’de fosil yakıtları böyle çoşturdu! Kaynak.

3 Cevaplar

  1. dbburetici dedi ki:

    Elinize sağlık.

  2. Erdem dedi ki:

    Elinize sağlık, birilerinin en azından bunları takip ediyor ve bizleri bilgilendiriyor olması harika. Elbette haberler kötü. HES’lerden elektrik üretimi neden bu kadar azalmış acaba onu merak ettim?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir